Okulda öğretmenim, idaremden baskı yiyorum, ne yapmam gerekiyor?"

KamuJET

Kamu Personeli
Yönetici
Gelen bir mail üzerine bu konuyu açıyorum.


Okulda Öğretmenim, İdareden Baskı Yiyorum – Ne Yapmam Gerekiyor?

Selam arkadaşlar,
Bu başlığı açmak zorunda kaldığım için üzgünüm ama artık içimi dökmem gerektiğini hissettim. Ben bir devlet okulunda öğretmenim, meslekte birkaç yılı devirmiş durumdayım. Sevdiğim işi yapıyorum ama son zamanlarda idarenin üzerimdeki baskısı iyice arttı. Yalnız olmadığımı biliyorum, bu yüzden fikirlerinizi ve tecrübelerinizi duymak istiyorum.


---

Peki Ne Tarz Baskılar?

Sürekli ek görev dayatmaları, “yapmazsan performansa yansır” tehditleri.

Sınıf düzeninden, defter kontrollerine kadar sürekli keyfi müdahaleler.

Bazı öğretmenlere göz yumulurken, benim üzerime her şeyin yüklenmesi.

Teneffüste bile rahat bırakmayan bir sistem.

Sınıfta olan en ufak bir olayda bile direkt bana dönülmesi.


Yani özetle, yıpratıcı, moral bozucu ve insanı mesleğinden soğutan bir durum var ortada.


---

Ne Yaptım, Ne Yapıyorum?

1. Her şeyi yazılı hale getiriyorum.
Söz uçar, yazı kalır mantığı. WhatsApp’tan gelen talimatlar, e-mailler, hatta sözlü baskıları bile gün gün bir deftere not alıyorum.


2. Sendika ile görüştüm.
Bazı arkadaşlar ciddiye almaz ama sağlam bir sendika desteği, özellikle böyle durumlarda çok işe yarayabiliyor. En azından seni yalnız hissettirmiyorlar.


3. Mümkün olduğunca soğukkanlı kalıyorum.
İdareyle restleşmek çoğu zaman öğretmenin aleyhine dönebiliyor. Bazen sabretmek, akıllıca hamle yapmak daha iyi.


4. Rehberlik servisiyle konuştum.
Okuldaki PDR hocasıyla dertleştim. En azından bir dinleyen oldu. Gerekirse psikolojik destek bile alınmalı, çünkü bu işler zamanla ciddi stres ve tükenmişlik yaratıyor.




---

Ne Yapmalıyım Sizce?

Benim gibi bu tür baskı gören öğretmen arkadaşlar varsa yorumlarını bekliyorum. Hakkımı nasıl aramalıyım? Nereye başvurabilirim? Daha fazla yıpranmadan nasıl ilerleyebilirim?

Her gün çocuklara sabırlı olmayı, haklarını aramayı öğretiyoruz ama bazen kendimiz unutuyoruz. İyi niyetli olmanın suistimal edilmediği bir sistem hayal ediyorum.


---

Kapanış:

Ben işimi seviyorum ama bu sistem beni öğretmenlikten soğutuyor. Umarım bir gün öğretmenin sadece derse odaklandığı, kendini güvende hissettiği bir düzen olur.

Bu başlığı hem iç dökme hem de fikir alma amacıyla açtım. Varsa tavsiyesi olan, benzer şeyler yaşamış biri, yazarsa çok sevinirim.

Saygılar.
 
Okulda Öğretmenim, İdareden Baskı Görüyorum – Ne Yapmam Lazım? Çözüm Önerileriyle Geldim


Selam arkadaşlar,
Daha önce bu başlığı açanlar oldu ama ben de artık iyice bunaldığım için hem içimi dökeyim hem de ne yapılması gerektiği konusunda yaşadıklarımdan örneklerle fikir vereyim istedim.
Öğretmenlik mesleğini gerçekten severek yapıyoruz ama bazı idareciler sağ olsun, işi iyice çekilmez hâle getiriyor. Üstelik bunu o kadar ustaca yapıyorlar ki bazen yaptıkları baskıyı bile normal sanıyorsun.




1. Baskıyı Belgelemeden Sakın Şikâyet Etme


İlk yapılması gereken şey: Her şeyi belgelemek.


Örnek: Müdür WhatsApp’tan “yarın okulun temizliği sizde” diye yazdı mı? Hemen ekran görüntüsünü al, tarih-saat belli olsun.
Müdür yardımcısı sana sözlü olarak tehdit etti mi? Olayı hemen gün ve saatle birlikte küçük bir deftere yaz. “... tarihinde, 2. kat koridorunda bana şöyle dedi...” gibi net ol.
Bu kayıtlar senin sigortan. Hiçbir yere vermek zorunda değilsin ama günü geldiğinde disiplin ya da soruşturma sürecinde hayat kurtarır.




2. Sendika Üyesi Ol ve Bu Durumu Bildir


Sendika olayı hâlâ tartışmalı ama bazı durumlarda gerçekten kalkan görevi görüyor.
Örnek: Geçen yıl bizim okulda bir öğretmene sırf zümre toplantısında fikir söyledi diye performansla tehdit geldi. Sendika devreye girdi, baskıyı yapan müdür yardımcısı geri adım attı.
En azından bir danışabileceğin yer olur. Hukuki süreci anlatırlar, arka çıkarlar, yalnız hissetmezsin.




3. İlçe Milli Eğitim’e Şikâyet Ederken Dikkatli Ol


Hemen dilekçe yazıp vermek çözüm değil. Önce konuşmayı, ortamı yumuşatmayı dene. Ama baktın olmuyor, şikâyet hakkını kullan.


Örnek: Müdür sürekli angarya iş yüklüyor. “Bu işler sizin göreviniz” diyorsa, görev tanımını iste. MEB yönetmeliklerine göre hangi iş öğretmenin, hangisi hizmetlinin belli.
Ondan sonra dilekçede şunu yaz:


“Görev tanımımda olmayan temizlik işleri tarafıma dayatılmıştır. Bu durum görev dışı yükümlülük oluşturmakta, öğretmenlik görevimi aksatmaktadır.”

Kuru kuru “müdür bana kötü davranıyor” yazma, etkili olmaz.




4. Psikolojik Baskı (Mobbing) Varsa İlçe MEM Rehberlik Servisine Başvur


Bazı illerde Rehberlik Araştırma Merkezi (RAM) bu tür başvuruları alıyor.
Örnek: Sürekli toplantılarda küçük düşürülüyorsan, yaptığın iş değersizleştiriliyorsa, “sen zaten işe yaramazsın” gibi sözlü baskıya maruz kalıyorsan bu psikolojik taciz kapsamına giriyor.
Bu durumda yazılı dilekçe ile RAM’e başvurabilirsin. Süreç yavaş ama etkili. En azından dosyaya girer.




5. Meslektaş Desteğini Al – Tek Başına Kalmamaya Çalış


İdareciler genelde yalnız gördükleri öğretmenin üstüne oynar. Bu yüzden çevrene sahip çık, sen de destek al.


Örnek: Aynı baskıyı 3-4 kişi yaşıyorsa, birlikte dilekçe yazmak çok daha etkili olur. Ya da birlikte gidip açık açık konuşmak.
Toplu hareket = caydırıcılık. Çünkü idare şunu bilir: Bir kişiyi ezerim, ama çoğuyla uğraşamam.




Sonuç:​


İdare baskı yapıyorsa susma, ama akıllıca hareket et. Yazılı olmayan hiçbir şey yok hükmündedir. Belgeli, planlı, dikkatli ol.
Öğretmenlik gibi kutsal bir meslekte seni yıldırmalarına izin verme.
Yılgınlık yok, mücadele var. Gerekirse il-ilçe MEM, gerekirse sendika, gerekirse hukuki yoldan hakkını ararsın. Yeter ki sağlam dur.


Yalnız değilsin. Aynı durumu yaşayanlar buraya tecrübelerini yazarsa hepimize ışık olur.


Hepimize kolay gelsin.
 
  Benzer konular
0

Benzer konular

Geri
Üst